25 Eylül 2011 Pazar

Huzuru hayallerde bulmak

Haftasonum buralardan uzakta geçti. Bol yeşil, sevdiğim insanlar, serin serin esen rüzgar, rüzgarın serinliğini törpüleyen güneş, kuş cıvıltıları, şen kahkahalar, zevkle sevgiyle döşenmiş harika evler, harika bir evin sahibi harika insanlar ve ben...
Nasıl güzeldi anlatmam mümkün değil. İşte hayalimdeki yaşam dedim.
Sabah kalktığında gökyüzüne uzanan yemyeşil ağaçları göreceksin, kuşlar cıvıldaşacak, onların sesleri seni şenlendirecek, küçük bir bahçe, bir hamak, dostlarını ağırlayıp uzun sohbetler edeceğin bahçede bir oturma grubun olacak. Domatesin komşunun bahçesinden sofrana uzanacak, maydanozlar senin bahçenden, bir de sana hep sevgiyle bakan bir eşin olacak yanında.
Haftasonum çok huzurlu, çok eğlenceli bir o kadar yorucu geçti. Ruhum oralarda kaldı bedenim buralarda.
Hayallerim geldi yine aklıma.
Hayallerimde gülen yüzler var menfaatsiz, güzel bir bahçe var, müstakil küçük bir ev var, etrafımda yaslanabileceğim, gülebileceğim, ağlayabileceğim dostlarım var, beni seven hayat arkadaşım sevgilim var, annem, babam, kardeşim var, sabah yürüyüşleri yapabileceğim yürüyüş yolları var, kuşlar, kediler, köpekler var, yağan yağmurun ardından gelen toprak kokusu var, güneşin tenini ısıtması var, keyifli anlarda içilen kahven var, öğlen uykuları var...
Akşamdan kalmış yemekleri yiyen kediler, uzun akşam yürüyüşleri, sabah uzun kahvaltıları, zevkle okunan kitaplar...
Huzur var hayallerimde. Hayal kurmanın bir huzuru var. Hayallerime zaman var...
Daha zamanım, acelem ve hiç bitmeyecek hayallerim var.
Bütün bunlarla birlikte harika geçen bir haftasonum var. Yüreğim yeşillerin içinde kaldı, bedenim betonarmelerin arasında...

23 Eylül 2011 Cuma

GÜZELİ BULMAK, GÜZELE VARMAK...

Uzun zamandır yada uzun sandığım zamandır mutluyum ama mutluyum demeye korkarım. En son mutluluğu tadarken dost sandığımın hançeriyle arkamdan vurulmuş, ilk yediğim büyük ihaneti sindirmekte zorlanmıştım. Üzüldüm ya çok, çok da dostum olduğunu anladım. Çoğu da ağız birliği etmiş gibi hayırlısı demişti. Ben o hayırlısını bir türlü anlamdıramamıştım. Bundan yaklaşık bir sene sonra anlıyorum, hak veriyorum.
Hayat işte sana ne göstereceği belli değil. Bir gün terfi alırsın, bir bakmışsın sonra işinden olmuşsun, bir bakmışsın aşık olmuşsun, kelebekler midende gezer. Sonra zaman geçer kelebeklerin yerine monoton gelip gitmeler alır sonra bir bakmışsın sana deli divane sevgili yeni aşklara yelken açar sana haber vermeden. Aşk bu boşver ne gerek var dersin mantığınla seversin, bir bakarsın bir süre sonra o sevdiğin mantık mantıksız olmuştur artık. Severek evlenirsin severek boşanırsın. Lanet ederek evlenir severek ömür geçirirsin. Gençliğini yaşarsın, en keyifli anında eşini yitirir kara toprağa gömersin. Üç gün önce bağırdığın eşin toprağın altına girerken sen o üç gün önceki bağırışlarınıza küfür edersin. Bittiğinde anlarsın. Canından sevdiklerine Seni Seviyorum demez onları kaybedince seviyorum diye ağlarsın. Hayat bu ya süpriz olmamalıdır hiç birşey. Bugün canını verdiklerin yarın üç kuruş için arkandan vurur. Sevmemeye yemin ettiğin anda kalbin sana inat hızla çarpar. Bıktım dediğin anda en çok istediğin dilek bir bakmışsın oluvermiş. Ümidinin kalmadığı tükendiğin anda herşey tersine döner sen bile inanamazsın.
Güzeli bulmak, güzele varmak emek ister, gözyaşı ister, çaba ister, zaman ister, inanç ister, sevgi ister, bir de güzeli hak edecek kalp ister.
İşte bu sebeple kötülükle beslenen ve kötülükle mutlu olmayı, çok kazanmayı, terfi etmeyi, sevgi kazanmayı, ömür geçirmeyi planlayanlar güzeli bulamaz güzele varamazlar. Her bulduklarını sandıkları güzellik aslında aldatmacadır, gelip geçicidir. Onların elde ettiklerini sandıkları güzellik arkasından gelecek olan kötülüğün aldatmacasıdır. Bu yüzden ben artık mutlu olmaktan korkmuyorum. Çünkü karanlığı hak edecek bir kalbim hiç olmadı. Sadece karanlıklar güneşin habercisi oldu bana, yol gösterdi.
Hıçkırarak ağlamak, kahkahalarla gülmek, sinirden dişlerini sıkmak, heyecandan bacağını sallamak, utançtan dudağını ısırmak, mutluluktan zıplamak, telaştan koşmak...
Hayat bu işte, rollüne göre oyna diyecek...
Eğer kalbin güzeli hak ediyorsa eninde sonunda varış noktasında güzel ile buluşacak.
Biraz emek, zaman, umut ve inançla  güzeli bulmak, güzele varmak. İşte hayatın sana söyleyebileceği yegane şey.
Sen eğer şu an bitmiş, tükenmiş, aldatılmış, yaralanmış, hırpalanmış veya dışlanmışsan bilki son değilsin.
Kalbine güveniyorsan sonunda güneş var unutma.
Ama biraz emek, gözyaşı, çaba, zaman, inanç, sevgi gerek...

Yazıma içimdeki huzuru, mutluluğu, dingilliğimi müzikle kattım. Sizin için. Sadece tıkla:)