4 Nisan 2012 Çarşamba

Henüz...


Daha çok erken havayı koklamak, karar vermek, yargılamak, yanlışı bulmak, karalamak için.
Topraktaki ayak izi daha kurumadı, yapraktaki damlacıklar henüz düşmedi, gökkuşağı kendini göstermedi.
Erken demeyi bilmeli, dur diyebilmeli, üç kez düşünüp bir kere yargıya varmalı zamanı gelince bir kez söylemeli.
İnsan olduğumuzu unutmamalı. Vicdan, düşünmek, mantık kurmak, empati kurmak bizi hayvan güdülerinden ayırırken insanım denmesini hak etmeli.
Henüz büyümemişken büyümüş gibi görünmemeli, ya da ben küçüğüm daha şımarıklığıyla bakmamalı hata yapınca.
İnsanız ya hata yapabiliriz. Ama hatalarımızı başkalarının günahlarında aramayalım.
Hata yapalım ama insan olduğumuzu unutmayalım.
Henüz erken çok şey söylemek için ama...
Sen yine de düşün. Belki çok geç olmadan yol yakınken dönersin karanlık yollardan.
Çünkü hiç bir karanlık yolun sonunda ışık yoktur, eğer karanlık senin içinden geliyorsa.
Karanlık gönül, karanlığı kusacak elbet.
Henüz erken söylemek için ama istemem zifiri karanlıkları...
Sırf henüz erken diye...