27 Haziran 2013 Perşembe

Güvendiklerimiz ve Acılarımız...

Alış buna. Güvendiğin insanlar herkesten çok acıtırlar. Siyah beyaz arasındaki fark kadar net. Şüphe yok tartışmaya gerek yok. Güvendiğin en çok canını acıtacak olandır. Tercih güvendiğin insanın. Canını acıtmayabilir de. Ona verilen değeri fark edip titiz, özenli, hassas davranabilir. Yada bunlara ne gerek var sadece dürüst ve içten davranabilir. O zaman canın acısa da en azından dürüsttü dersin. Gerçekti sahiydi.
 Bu aralar gerçek olmaya ben olmaya takıldım. Sahte insanları samiyetsiz gülümsemeleri yalan sözleri kandırmacaları sahtelikleri olmadıkları gibi görünmeye çalışanları gördükçe insan olmayı sorgular oldum. İnsan olmak bu kadar karmaşık mı? Niye yalana saklanmaya niye farklı bir karaktere bürünmeye niye ucuz numaralarla kandırmaya çalışır ki insan? Sonu yine gerçeğe çıkmayacak mı? Yine maske düşmeyecek mi? O zaman bu çaba ne? Kimi kandırıyorsun? Kendin gibi davran seni sen olarak bilsinler sonra karar verirler...
Neye mi karar verecekler yolun devamında seninle yürümek isteyip istemeyeceklerine...
Defalarca güvendim defalarca canım acıdı, acıyor, acıyacak. Bu hiç değişmeyecek. Yaşam kadar gerçek. Hep toz pembe hep güzel hep yaşanası olmayacak bu hayat. Ama acıların kereleri azalabilir. Bu benim elimde.
Deneyeceğim yanılacağım düşeceğim ama her defasında kalkacağım. Her defasında yeni şeyler, yeni kişiler, yeni kavramlar öğreneceğim. Zor güvenmeyi, çok sevmemeyi, çok değer vermemeyi öğreneceğim. Elbet çok sevdiklerim, çok değer verdiklerim, hatta uğruna öleceklerim olacak. Ama önce hak edecekler. Hak edenlerde çok az elbet. O az ama öz ile mutlu olucağım. Birilerine yine güvenmek isteyeceğim, deneyeceğim. Olmuyorsa zorlamayacağım.
Yoksa güvendiğin insanların herkesten çok acıttığı gerçeğiyle karşılaşacağım...





26 Haziran 2013 Çarşamba

Sihirli Pencerem: Neler oldu?

Sihirli Pencerem: Neler oldu?: Uzun bir zaman daha gecti.Yazmadan durabildim yada biriktirdim. Yazmak icin biseye gerek yok ama yurek yazmayi istemeli. Bu kadar zaman icin...

Neler oldu?

Uzun bir zaman daha gecti.Yazmadan durabildim yada biriktirdim. Yazmak icin biseye gerek yok ama yurek yazmayi istemeli. Bu kadar zaman icinde cok sey de olmadi degil. Bu kusaktan bisey olmaz diyen bas bas bagiran gazeteler medya eski kusaklar yeni kusagin zekasini ince mizah gucunu vatan sevgisini Ataturk sevgisini gorduler. Gururlandilar yanildik dediler sevinerek. Devam ediyor. Devam edecek. Ders almak isteyenler aldilar gerisi pisliklarinde bogulcaklar.

Kirlenmek cok kolay. Guvenmek cok zor. Kaybetmek cok kolay. Kazanmak cok zor. Ozur dilemek kimine kolay kimine zor. Affetmek kimine gore cok kolay kimine gore cok zor.
Hic karmasik degil aslinda. Hersey cok seffaf. Saklasanizda saklamak istezenizde hersey cok seffaf. En kalin duvarlar bile zamani gelince incecik sefaf duvarlara birakir kendini. Bu yuzden hep gercek olmak istedim. Gercek olanlarla yoluma devam etmek istedim. Yakin zamanda okudugum bir kitapta bunu vurguluyordu. Er yada gec hersey gun isigina cikar. Istedigin kadar sakla kendini. Hic ummadigin bir anda bir kelimen bir cumlen senin kim oldugunu nereye yolculuk yaptigini belkide gecmisini hatta gelecegini cikarir ortaya. Bu yuzden geleceginde gecmisinde suaninda ortada ve hepsi sensin. Sen neden ibaretsen onu yasayacaksin. Cabuk yikiyorsan kopruleri senin koprulerinde kolay yikilacak, huzurla sevgiyle bakiyorsan herseye sanada sevgi huzur geri yansiyacak.
Simdi bakiyorumda yanlis secimlerim cok oldu ama ne kendimi ne baskasini kandirdim hep bendim. Ben kalmaktan gurur duydum.

Yazmaya devam edicem. Cunku yazdikca belki ulasirim birilerine. Gulumser dusunur yanlistan doner yada bir yalandan kurtulur. Sevgi ve hosgoru barindirdikca birbirimize tahammul edebilecegiz. Yoksa tahammulsuz insanlarin cogunlukta oldugu zift kalpliler saracak dunyamizi...